Ormanlar tescile tabidir. Tescilin yapılabilmesi için öncelikle kadastro çalışmalarının yapılması gerekir. 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastro komisyonları; 3402 sayılı Kanun gereğince de kadastro ekipleri orman kadastrosu yapma yetkisine sahipti.
Bu iki başlı uygulamanın sebep olduğu sıkıntıları bertaraf etmek amacıyla önce 5304 sayılı Kanun ve en son olarak da 6495 sayılı Kanun yürürlüğe konmuştur. Buna göre; daha önce tesis kadastrosu tamamlanmış birimlerde, orman kadastrosu henüz yapılmamışsa bu ormanların kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
Bu çalışmalar sırasında, orman haritasında sarı boyalı olan yerler ise, zilyetlik koşullarının varlığı halinde hak sahipleri adına tespit edilecektir.
02 Ağustos 2013 tarihli ve 28726 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun gereğince; daha önce kadastrosu tamamlanmış çalışma alanlarında, orman kadastrosu henüz yapılmamışsa bu ormanların kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
Bilindiği üzere önceki uygulamalarda; orman kadastrosu 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince; ilk tesis kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılmakta idi.
6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosunu yapma yetkisi bu Kanunun 7’nci maddesi gereğince orman kadastro komisyonlarına aitti. Bu komisyonlar, bir orman yüksek mühendisi ya da mühendisi başkanlığında 5 kişiden oluşmaktadır. Bu komisyonların düzenlediği haritalar tescile tabidir. Teknik mevzuat tescile tabi harita ve plânların sorumluluğunun bir harita–kadastro mühendisi tarafından üstlenilmesini öngörmesine karşın orman kadastro komisyonlarında harita mühendisi bulunmamakta idi. Nitekim, yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu orman haritalarının teknik yetersizliği nedeniyle tescil edilemiyordu.
Diğer taraftan 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi de, orman sınırlarının belirlenmesinde kadastro ekiplerine yetki vermekte idi. Ancak, bu kez de kadastro ekiplerinde orman ve ziraat mühendisi bulunmuyordu. Nitekim, kadastro ekiplerince yapılan çalışmalara orman idaresinin itirazı fazla olmakta ve de bu şekilde tapulanan taşınmazlar daha sonra yapılan orman kadastrosunda, orman haritası içinde kalmakta idi.
Bu iki başlılık uygulamada sıkıntılara sebep olmakta, her iki kadastronun da tek bir kurum tarafından, tek elden yapılması halinde, uygulamadaki sıkıntıların aşılabileceği görüşü ağırlık kazanmakta idi. İşte bu görüşü hayata geçirmek için 3402 sayılı Kanunda 5304 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle; tesis kadastrosu yapılan birimde orman olması halinde kadastro ekibine bir adet orman mühendisi, bir adet de ziraat mühendisinin katılımı zorunlu tutulmuştur.
Böylece; henüz orman kadastrosuna başlanmamış ya da başlanmış olsa bile henüz sonuçlandırılmamış yerlerde tesis kadastrosu ile orman kadastrosunun, tek elden kadastro müdürlükleri aracılığıyla yapılması sağlanmış olacaktı. Ancak ilk tesis kadastrosu daha önce yapıldığı halde henüz orman kadastrosunun yapılmamış olduğu yerlerde orman kadastrosu, orman kadastro komisyonları tarafından yapılmaya devam etmekte idi.
Bu ise; orman kadastrosundaki iki başlılığın devamı demekti.
En son olarak 6495 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen EK MADDE 5 gereğince; daha önce kadastrosu tamamlanmış çalışma alanlarında, orman kadastrosu henüz yapılmamışsa bu ormanların kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
Böylelikle; tesis kadastrosu sırasında ya da tesis kadastrosu sonrasında tüm ormanların kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır. Artık iki başlılık tümden ortadan kalktığı için 6495 sayılı Kanunla getirilen olumlu bir düzenlemedir. Bundan, istenen randımanın alınabilmesi için de;
Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü arasında düzenlenmiş olan protokoller ile belirlenen yükümlülüklerin eksiksiz olarak yerine getirilmelidir. Çalışmalara dahil olmak üzere Kadastro Müdürlüğü tarafından talep edilen orman mühendisinin zamanında kadastro ekibine katılımı sağlanmalıdır.
Kadastro ekipleri tarafından yapılan çalışmalara karşı her durumda orman işletme müdürlüklerince itiraz ve dava açılmamalıdır. Kadastro Ekibine, Orman İdaresinden katılan orman mühendisinin beyanına aykırı bir sınır geçirilmişse itiraz ve dava gündeme gelmelidir. Aksi halde sorumluluk kaygısıyla dava açılmamalı, sorumluluğun gereği olarak çalışmaların doğru yapılmasını kontrol mekanizmasını çalıştırarak sağlamalıdır.
02 Ağustos 2013 tarihli ve 28726 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun gereğince; daha önce kadastrosu tamamlanmış kadastro çalışma alanlarında, orman kadastrosu henüz yapılmamışsa bu ormanların kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
ORMAN KADASTROSU
Anayasa ile güvence altına alınmış olan ormanlar; 6831 sayılı Orman Kanununun 11’inci maddesi gereğince tescile tabidir. Tescil MALİYE HAZİNESİ adına yapılır. Tescil için öncelikle orman kadastrosunun yapılması ve askı ilânına çıkarılarak kesinleştirilmiş olması gerekir.
Bilindiği üzere 6495 sayılı Kanun öncesinde orman kadastrosu; 6831 sayılı Orman Kanunu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince yapılmakta idi. Buna göre orman kadastrosu;
1 – 6831 sayılı Orman Kanununun 7’nci maddesi gereğince ORMAN KADASTRO KOMİSYONLARI tarafından çalışma yapılıp, 1 aylık ilâna alınarak kesinleştirilmek suretiyle;
2 – 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4’üncü maddesi gereğince KADASTRO EKİPLERİ tarafından çalışma yapılıp, 30 günlük ilâna alınarak kesinleştirilmek suretiyle;
Yapılmakta idi.
B – Uygulamada Yaşanan Sorunlar
Orman kadastrosunun iki ayrı kurum tarafından yapılması uygulamada bazı aksamalara neden olmakta idi.
Şöyle ki;
6831 sayılı Orman Kanunu gereğince orman kadastrosunu yapma yetkisi, bu Kanunun 7’nci maddesi gereğince orman kadastro komisyonlarına aittir. Komisyonlar, bir orman yüksek mühendisi ya da mühendisi başkanlığında 5 kişiden oluşmaktadır. Bu komisyonların düzenlediği haritalar tescile tabidir. Teknik mevzuat tescile tabi harita ve plânların sorumluluğunun bir harita–kadastro mühendisi tarafından üstlenilmesini öngörmesine karşın orman kadastro komisyonlarında harita mühendisi bulunmamaktadır. Nitekim, yapılan çalışmaların büyük bir çoğunluğu orman haritalarının teknik yetersizliği nedeniyle tescil edilemiyordu.
Diğer taraftan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4’üncü maddesi de, orman sınırlarının belirlenmesinde kadastro ekiplerine yetki vermekte idi. Ancak, bu kez de kadastro ekiplerinde orman ve ziraat mühendisi bulunmuyordu. Nitekim, kadastro ekiplerince yapılan çalışmalara orman idaresinin itirazı fazla olmakta ve de bu şekilde tapulanan taşınmazlar, daha sonra yapılan orman kadastrosunda, orman haritası içinde kalmakta idi.
Bu iki başlılık uygulamada sıkıntılara sebep olmakta, her iki kadastronun da tek bir kurum tarafından, tek elden yapılması halinde, uygulamadaki sıkıntıların aşılabileceği görüşü ağırlık kazanmakta idi. İşte bu görüşü hayata geçirmek için önce (2005 yılı içerisinde) 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde 5304 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle; tesis kadastrosu yapılan birimlerde orman olması halinde kadastro ekibine bir adet orman mühendisi, bir adet de ziraat mühendisinin katılımı zorunlu tutulmuştur.
Böylece; orman kadastrosuna başlanmamış ya da başlanmış olsa bile henüz sonuçlandırılmamış yerlerde tesis kadastrosu ile orman kadastrosunun, tek elden kadastro müdürlükleri aracılığıyla yapılması sağlanmış olacaktı. Ancak ilk tesis kadastrosu daha önce yapıldığı halde henüz orman kadastrosu yapılmamış olan yerlerde orman kadastrosu, orman kadastro komisyonları tarafından yapılmaya devam edilecekti.
Bu ise; orman kadastrosundaki iki başlılığın devamı demekti.
A – “Kadastro Ekipleri”nce Orman Kadastrosunun Yapılması
En son olarak 6495 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa EK MADDE 5 eklenmiştir. Bu madde gereğince; daha önce kadastrosu tamamlanmış çalışma alanlarında, orman kadastrosu henüz yapılmamışsa bu ormanların kadastrosu da 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
Böylelikle; tesis kadastrosu sırasında ya da tesis kadastrosu sonrasında tüm ormanların kadastrosu 3402 sayılı Kadastro Kanunu gereğince kadastro ekipleri tarafından yapılacaktır.
Kadastro müdürlüğü bünyesinde bulunan kadastro ekipleri, orman kadastrosunu 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4’üncü maddesinde yer alan esaslara göre yapmaktadır.
4’üncü madde gereğince; Kadastro Müdürlüğü tarafından, kadastro ekibine katılmak üzere, çalışmalara başlamadan en az yedi gün önce;
– Bir adet orman yüksek mühendisi ya da mühendisi görevlendirmek üzere Orman Genel Müdürlüğü taşra birimine; bir adet ziraat yüksek mühendisi ya da mühendisi görevlendirmek üzere de il/ilçe tarım müdürlüğüne;
Yazı yazılır.
– Kadastro çalışmaları sırasında, orman sınırları orman mühendisi ve ziraat mühendisi yardımıyla belirlenir.
– Tespitlere süresi içerisinde itiraz olması halinde, itiraza konu orman parsellerine ait kadastro tutanakları yedi gün içerisinde kadastro komisyonuna intikal ettirilmek üzere kadastro müdürlüğüne teslim edilir.
– Kadastro komisyonuna; daha önce orman sınırlarının belirlenmesinde görev yapan orman mühendisi ve ziraat mühendisi dışında bir adet orman mühendisi ve bir adet de ziraat mühendisinin iştiraki sağlanır.
– Aynı orman parseli için birden fazla itiraz bulunması halinde, kadastro komisyonu bu itirazların tümünü birlikte inceler. İnceleme sırasında, ibraz edilen belgeler, varsa mahkeme kararları, hava fotoğrafları ve orman haritaları, tapu ve vergi kayıtları gibi belgeler birlikte değerlendirilir. Değerlendirme sonucu hak iddiasına konu yer özel mülkiyete konu kültür arazisi olmasına rağmen orman sınırı içine alındığı tespit edilirse, ormanın sınırı bu duruma uygun hale getirilerek sınırlandırması düzeltilir. Ve yapılan inceleme ile sonuçları kadastro komisyon tutanağında açıklanır.
– Çalışma alanındaki ormanların, sınırlandırma ve tespitleri tamamlandığında, ekip görevlilerince çalışma alanında ölçülecek orman parseli kalmadığına ilişkin tutanak düzenlenir. Orman parselleri bu tutanak tarihinden itibaren on gün içinde kısmen otuz günlük askı ilânına alınır.
– Askı ilânı sırasında dava açılmaması halinde, orman parsellerinin kadastro tutanakları kesinleştirilerek, üç aylık süre içerisinde o çalışma alanına ait tapu kütüklerine tescil edilir. İlân süresi içerisinde dava açılması halinde, dava sonucuna göre işlem yapılır.
B – Değerlendirme
Gerek tesis kadastrosu ile birlikte ve gerekse tesis kadastrosu tamamlanmış olan yerlerde orman kadastrosunun “kadastro ekipleri” tarafından yapılacak olması nedeniyle artık iki başlılık tümden ortadan kalktığı için 6495 sayılı Kanunla getirilen olumlu bir düzenlemedir. Bundan, istenen randımanın alınabilmesi için de;
Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile Orman Genel Müdürlüğü arasında düzenlenmiş olan protokoller ile belirlenen yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmelidir. Çalışmalara katılmak üzere Kadastro Müdürlüğü tarafından talep edilen orman mühendisinin zamanında kadastro ekibine katılımı sağlanmalıdır.
Kadastro ekipleri tarafından yapılan çalışmalara karşı her durumda orman işletme müdürlüklerince dava açılmamalıdır. Kadastro Ekibine, Orman İdaresinden katılan orman mühendisinin beyanına aykırı bir sınır geçirilmişse itiraz edilmeli, Kadastro komisyonundan da aynı doğrultuda karar çıkması halinde dava keyfiyeti kullanılmalıdır. Aksi halde sorumluluk kaygısıyla dava açılmamalı, sorumluluğun gereği olarak çalışmaların doğru yapılmasını, kontrol mekanizmasını çalıştırarak, sağlamalıdır.
Ürün ve güncel haberler için bize katılın
2024 © All rights reserved! VenioAgency