Aile içerisinde ebeveynlerin vefatı sonrasında veya öncesinde mal varlığının paylaştırılması ve hakların devredilmesi için Miras Hukuku uygulanmaktadır. Miras, ebeveynlerin vefatı sonrasında elde edilen mallar ve kalan terekeyi ifade eder. Bu noktada miras kalan varlık birden çok kişi arasında paylaştırılacak bir terekeye sahip ise ortak bir mülkiyete geçecektir. Yani tereke üzerinde hak sahibi olan herkes bu malları satmak, kiralama ya da devretme gibi yetkilere sahiptir ama bir yandan da bu yetkiyi tek başlarına gerçekleştiremezler. Bu noktada miras avukatı üzerinden danışmanlık hizmeti alınarak kişiler miras üzerindeki haklarını ve sahip oldukları paylarını kendi iradesiyle ve tasarrufları ile nasıl kullanacakları konusundaki miras taksim sözleşmesini oluşturabilirler. Arabuluculuk yoluyla da Miras Taksimi rızaen yapılabilir.
Miras taksim sözleşmesi, mirasın mirasçılar arasında belirli bir düzen ve hukuki yolla paylaşılmasını belirten sözleşmeyi ifade eder. Bu sözleşmeye bağlı olarak paydaşlar mirası nasıl paylaşacaklarını özgür iradeleriyle belirlerler. Sözleşmenin geçerli olması için tüm mirasçıların baskı altında kalmadan özgür iradeleriyle kabul etmeleri ve bu şekilde sözleşmeyi imzalamaları gerekir.
MİRAS ARAŞTIRILMASI NEDEN GEREKLİDİR
Miras bırakan-müteveffa ile mirasçılar arasındaki bağ her zaman kuvvetli olmayabilir ve müteveffanın tüm mal varlığı mirasçılar tarafından bilinemeyebilir. Bu durumda miras malvarlığının ne olduğu noktasında belirsizlik olabilir ve mirasçıların derinlemesine araştırma yapması gerekecektir. Kaldı ki birden fazla mirasçının bulunduğu durumlarda miras bırakan sağlığında bazı malvarlıklarını diğer mirasçılardan habersiz olarak başkaca birisine muvazaalı olarak devretmiş de olabilir. Mirasçılar uzlaşsa dahi miras bırakanın malvarlığı bakımından araştırma yapmaksızın paylaşım yapılabilmesi de mümkün olmayacaktır. Zira terekenin tespiti diğer hukuki süreçler öncesinde çözülmesi gereken bir problemdir. Mirasçıların hukuki aksiyon almadan önce miras malvarlığının araştırmasını yapması izlenmesi gereken sürecinde belirlenmesinde ilk adım olacağından önem arz edecektir. Kaldı ki miras bırakanın her zaman aktif malvarlığı ve para bırakacağını öngörmek doğru olmayacaktır. Miras bırakan borca batık olabilir yahut mirasçıların bildiğinin aksine aktif malvarlığı pasif malvarlığından az olabilir. Bu gibi durumlarda reddi miras prosedürünün izlenebilmesi için dahi miras malvarlığının araştırılması yapılmalıdır.
MİRAS ARAŞTIRILMASI NASIL YAPILIR
Miras hukuku bakımından vefat edenin miras malvarlığının araştırılmasının yapılması büyük önem arz etmektedir. Zira miras bırakanın yasal mirasçıları tarafından mirasın paylaşımının yapılabilmesi, paylaşılamaması durumunda miras paylaşımı davasının açılması, miras bırakanın bilinen taşınmaz malvarlığını koruyup korumadığı veya para yahut ziynet eşyalarının muhafaza edilip edilmediği, aksi halde hukuka aykırı olarak mirasçılardan birisine yahut birkaçına devredildi ise muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) davası açılmasının gerekip gerekmediği, malvarlığında bilinmeyen taşınır yahut taşınmazların bulunması durumunda tespiti ve intikallerinin yapılması vb. tüm olasılıklarda öncelikle vefat edenin terekesinin tespiti ve bu nedenle miras malvarlığının araştırılmasının yapılması gerekecektir. Miras bırakanın vefat etmesi ile ölüm nüfus kayıtlarına işlenecek olup miras bırakanın yasal mirasçıları yahut varsa atanmış mirasçıları öncelikle veraset ilamını almalıdır. Veraset ilamı diğer bir deyişle mirasçılık belgesi noterden talep edilmeli, noter sisteminin vermemesi yahut atanmış mirasçıların yer almaması durumunda dava açılarak talep edilmelidir. Akabinde ise miras bırakanın gayrımenkulleri var ise tapu müdürlüklerinden yazılı başvuru ile akıbetleri sorulmalıdır. Vefat edenin
banka hesapları için de banka genel müdürlükleri yahut şubelerine yazılı başvuru yapılabilir. Söz konusu araştırma sürecinde veraset ilamı suretlerinin de yazılı başvurulara eklenmesinde fayda vardır. Tüm bu araştırmalar haricinde elde edilemeyen veriler için terekenin tespitini de dava edilebilir. Terekenin tespiti davasına ise bir sonraki yazımızda detaylı olarak değineceğiz.
FİRUZAN ARABULUCULUK VE HUKUK BÜROSUNUN MİRAS KONUSUNDA VERDİĞİ HİZMETLER
Kişiler arasında miras taksim sözleşmesi imzalanmasından sonrasında dahi Miras Hukuku ile ilgili birçok dava süreci ortaya çıkabilir. Bu dava süreçlerinde miras avukatı önemli bir görev üstlenir. Örneğin, taksim sözleşmesinde belirtildiği şeklin aksine bir tescil yapılırsa taraflardan herhangi birisi tapu iptali davası talep edebilir. Yine miras paylaşımı yapıldıktan sonra herkesin kendi payına düşen mülkiyeti kendi üzerine geçirmesi için tescil davası talep edilebilir. Hazırlanan miras taksim sözleşmesinden dolayı tarafların doğan belirli alacakları bulunduğunda, bu alacakların temini için dava sürecine gidilebilir. Yine mahkeme üzerinde talep oluşturarak miras taksim sözleşmesinin hatalı olması durumunda iptali talep edilebilir.
Miras Hukuku olarak bilinen ve terekenin düzenlenmesi için kullanılan yasalar çerçevesinde hizmet veren miras avukatı bu konuda uzmanlaşmış ve çözüm oluşturabilen etkili kişilerden oluşmaktadır. Avukat miras sonucunda ortaya çıkan ihtilafların çözülmesi ve hakların korunarak menfaatlerin sağlanması için çalışır. Avukatların bakacağı ve sağlayacağı davalar arasında tamamen tereke ile ilgili ve terekeye bağlı sözleşme ile ilgili noktalar bulunur. Yine avukatlar tarafından miras paylaşımı ve miras paylaşımından doğal haklar ile ilgili hizmet verilmesi gibi reddi miras gibi bir konuda da hizmet verilebilir. Reddi miras; husumet veya borç gibi durumlar sonrasında mirasçıların bırakılan mirası reddetmesine yönelik yaşanan hukuki süreçtir.dir.
Aşagıda ki davaları gerek arabuluculuk gerekse dava yoluyla uzman kadrolarımız ve Osmanlıca bilen danışmanlarımız aracılığıyla çözümlenmektedir.
Vasiyetname, miras sözleşmesi, mirastan feregat sözleşmesi, ölünceye kadar bakma sözleşmesi hazırlanması,
Ürün ve güncel haberler için bize katılın
2024 © All rights reserved! VenioAgency